Milano by Selay Yarımoğlu

Milano by Selay Yarımoğlu


Merhaba! Öncelikle şöyle başlayabilirm ki bu yazıyı yazmak benim için inanılmaz keyifli. Neden derseniz hemen anlatayım. Toplamda 10 ay İtalya'da yaşamış, bunun 9 ayını Milano'da geçirmiş ama esasen bir önceki yaşamında İtalyan olduğunu zanneden ve dolayısyla her düşündüğünde kendini evinde gibi hisseden biriyim ben.. Bir de gördüklerimi bildiklerimi başkalarıyla paylaşmak en büyük zevklerimden biri. Bu yazımda Milano'nun en lokal, geleneksel, turistiklikten uzak sırlarını paylaşacağım. Böylece gittiğinizde ben ne hissediyorsam aynısını hissetmenizi sağlayacağım. Tabii umarım :)

Milano öyle bir şehir ki 3-4 günlük gezmeye gittğiniz zaman döndüğünüzde pek de birşey yokmuş dersiniz. Ama doğru adreslere giderseniz hemen fikriniz değişebilir.

Alışveriş ile başlamak gerekirse herkesin bildikleri dışında Duomo Meydanı'na paralel olan Via Torino caddesini ve dümdüz ilerlediğinizde ufak bir gezinti sonucu varabileceğiniz Porto Ticinese'yi önerebilirim. Via Torino'da orta ayarda diyebileceğimiz, daha makul fiyatlı ve de Türkiye'de mağazaları olan zincir markalardan bulabilrsiniz. Porto Ticinese ise tamamen İtalyan butik markaların bulunduğu biraz hibster, biraz çılgın bir cadde. Burası aslında akşamları gençliğin ellerinde içkileriyle takıldıkları bir alan olduğu için mağazalar da konsepte uyum sağlamış diyebilirm. Bunların yanı sıra asıl size Milano'nun meşhur Tortona bölgesinden bahsedeyim. Burası designer atölyelerin olduğu bir bölge. Bu nedenle de çok sayıda butik mağaza var. Asıl tailor-made butikler, modanın dikiş ruhu burada denebilir. Bu dar sokaktan yürüdüğünüzde sadece butikleri gezmekle kalmayıp tatlı mı tatlı cafe'lerinde de ara verebilirsiniz.

Gelelim herkesin en büyük ilgi alanına! Nerede yemek yiyelim? Şahsen benim seyahat denince ilk aklıma gelen "Hangi restorana gitsek? Ne yesek? " tarzı yerel öneriler gerektiren sorular olduğu için ilgi alanıma giriyor. Tutkum olan kahve de tabi bu araştırmalarımın arasında yer alıyor. Özellikle de orada yaşadığım süreç boyunca İtalyan arkadaşlarımın olması da şansım. Her gittiğim yerden kartını, peçetesini ya da herhangi hatırlatıcı bir objeyi topladığım için elimde bir sürü yer var. Hepsini birden tek bir yazıda paylaşamayacağım için "EN" leri seçip yazıyorum.

1)En iyi Risotto- Ristorante Cucina Da Oscar. Size porsiyonların büyüklüğünü anlatamam! Kesinlikle bir tane alıp en az 2 kişi paylaşabilirsiniz. Ben sizin yerinizde olsam bir adet Risotto alla Milanese (meşur Milano usulü safranlı risotto) ya da Risotto frutti di mare (deniz mahsullü-hani deniz mahsüllerini koklatanlardan değil, baya bonkör davrananlardan) yiyip, yanına da ana yemeklerden birini söylerdim. Önerim şinitsel!

Mekan tam bir tipik aile işletmesi. Yeri de mekanın içi de gayet salaş ve samimi. Menü bile duvarlarda kocaman kağıtlar üstünde yazılı. Yani burda herşey kocaman=)
Adres: Via Lazz. Palazzi, 4 --Corso Buenos Aires caddesinde yürüken ara sokağa saptığınızda varıyorsunuz. Aman atlamayın Pazar ve Pazartesi kapalı)

2)En iyi Şinitsel-Damm-atra. Burası da gerek dekoruyla, gerek içerideki aile profiliyle tipik bir İtalyan restoranı. Pizzalarını da önermekle birlikte esas olarak şinitseli süper. 2 farklı pişirme şekliyle şinitsel yapıyorlar. İkisini de denemenizi öneririm.
Adres: Via Lombardini, 1 - Ripa di Porto Ticinese üzerinde.

3)En iyi deniz mahsülü- Baja Sardinja- Öncelikle "Bu fiyata ne yedik be" diyebileceğiniz bir yer. Biz ortaya her türlü deniz mahsülünden söyleyip bir de deniz mahsüllü pizza isteyip, üstüne de ev şaraplarından içmiştik ve komik bir hesap ödemiştik. Siparişi verdiğiniz gibi üstü baharatlı ve zeytinyağlı mini lavaşlardan ortaya geliyor. Bir posta onla doyuyorsunuz çünkü karşı konulmaz tadı var. Üstüne zeytinyağı-limon marinesi muhteşem yapılmış karides, ahtapot, yengeç gibi deniz mahsüllerinden söylediğinizde tam oluyor.
Adres:Via Don Bosco - Metroda sarı hat üstünde Brenta durağına yürüyüş mesafesi. Ama atlamayın! Çarşamba kapalı.

4)En iyi makarna- Da Bruno - Keşke tek bir çeşit makarnasını önerebilseydim. Ama hepsi birbirinden güzel. Günlük yaptıkları home-made makarna önerisini dinlerseniz hiç pişman olmazsınız. Her seferinde şefin önerisini yedim ve midem bayram ederek kalktım..
Adres:Via Maurizio Gonzaga 6. Duomo meydanına 5 dakika mesafede. Duomo kilisesini arkanıza aldığınızda solunuzda kalan Piazza Diaz meydanında. Aman atlamayın! Hergün 12.00-15.00 ile 19.00-23.00 saatlerinde açık. Cumartesi kapalı.

5)En iyi Kuruvasan- Pasticceria Sissi- Aslında bir İtalyan ile bir Fransız kuruvasanı arasında dağlar kadar fark var. Ben tabiki İtalyan'cıyım çünkü benim damak zevkime daha yumuşak, içi daha dolu, sakızımsı hamuru olan tatlar hitap ediyor. Buna karşılık kaldığım süre boyunca da , döndüğümden beri de tadı damağımda kalan , tek geçerim dediğim kuruvasan Pasticceria Sissi'ye ait. O nasıl bir kıvamdır! 1 tane kesin yetmez, 2 tane anca doyurur!
Adres: Piazza Risorgimento 6

6)En iyi Kahve- Bu sorunun cevabı olarak heryer diyebilsem de birkaç öneri sunacağım. Bizdeki adıyla cafe latte, oradaki asıl adıyla latte macchiato olarak bilinen kahvenizi, 2008 yılında bir, şimdi ise yaklaşık yedi şubesi olan California Bakery'de ya da ara sokakta kalmasına rağmen belirli bir kitlesi bulunan Cocotte'te içebilirsiniz. Sütün tadını almayı, yumuşak içimli kahveyi ve kremamsı kıvamı seviyorsanız bu 2'si doğru adreslerdir. Ayrıca California Bakery'de parmaklarınızı yedirtecek Amerikan usülü tatlıları, kekleri, pastaları bulabilirsiniz ve eğer seviyorsanız muhteşem bagel'ları ile brunch keyfini yaşayabilirsiniz. Espresso için de tarihi tasarımından da belli olacağı gibi 1800'lü yıllarından kalma Marchesi ailesine ait Pasticceria Marchesi'yi öneririm. Burası Milano'daki İtalyan pastenelerinin babası, eminim içinizi ısıtacak.
Adres: California Bakery-Bulunduğunuz noktaya yakın olanı seçebilirsiniz.
Cocotte-Via Benvenuto Cellini 1. Cinque Giornate meydanından Corso 22 Marzo yönünde giderken 3 dakikalık yürüme mesafesinde.
Pasticceria Marchesi- Via Santa Maria alla Porta 11. Piazza Duomo'ya yakın. Daha da kolayı kırmızı metro hattı üzerindeki Cordusio durağına yürüyüş mesafesi. Aman atlamayın! Pazartesi kapalı. Salı-Cumartesi 20.00'a kadar açık. Pazar ise 8.30-13.00 arası açık.

7)En iyi Dondurma: Şüphesiz İtalya'da bir çok yerde güzel ev yapımı dondurmalar yiyebilirsiniz ama gerçekten tadındaki farkı hissetmek isterseniz size Gelateria Della Musica derim. Çeşitten çok damak zevkine hitap etsin, dondurmanın özünü yiyelim derseniz birazcık merkezden uzaklaşıp bu dondurmacıyı bulun derim. Küçük mü küçük dükkanın o sokaktan çıkacağını tahmin etmediğiniz gibi dondurmalarının da bu kadar güzel olacağını düşünemezsiniz.
Adres:Via Giovanni Enrico Pestalozzi, 4. 2 numaralı tramvayla Via L. il Moro Via Pestalozzi durağında inerek hemen ulaşabilirsiniz.

8)En iyi Aperitivo: Burası Corso Buenos Aires'i kesen sokak aralarından birinde, tamamen lokallerin gittiği ve açık büfesindeki çeşit sayısı en çok olan aperitivo'lardan biri Ciu's. İtalyanlar'ın 1 adet içkini öde ne yersen ye mantığıyla oluşturdukları, sosyalleşmek için ve iş çıkışlarını değerlendirmek için yaptıkları aperitivo kültürü Milano'da çok yerde bulunabilir. Burada 8-10 Euro ödeyip bir içki alıyorsunuz, gerisi size kalmış, açık büfeden dilediğiniz kadar yiyin… Afiyet olsun..
Adres:Via Gaspare Spontini 6. Corso Buenos Aires üzerinde ilerlerken Via Gaspare Spontini sokağına sapınca hemen sağda görebilirsiniz. Aman atlamayın! Pazartesileri kapalı.

En'ler burda bitmez… Devamı gelecek.. En iyi kokteyl, en iyi tiramisu, en iyi şarap mekanı ve de diğer genel öneriler sizi bekliyor..
Bloga dön

Yorum bırak